Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Hipnozun Tarihçesi

Hipnoz, çok eski bir geçmişe sahip bir tekniktir ve başlangıçta dini ayinlerde, büyü ve tıp alanlarında kullanılmaktaydı. Mısır’da kabile rahiplerinin tedavi yöntemleri, uyku tapınaklarında yapılan ritüellerle ilişkilendirilirdi. Eski Yunanistan’da ise tıp tanrıları tapınaklarında hayallerle tedavi yöntemleri uygulanır, şifalar sağlanırdı. Aynı şekilde, Hint fakirleri, çivili yataklarda veya kızarmış kömürlerin üzerinde yürüyerek hipnotik anesteziyi uzun yıllar boyunca uygulamışlardır.

Erken Dönem ve Gelişim

  • Eski İnançlar ve Hristiyanlık: Hipnoz, tarihsel olarak kutsal kabul edilen bir süreçti ve ilk Hristiyan inançları, hipnozu büyücülükle ilişkilendirmiştir. Ancak 18. yüzyılın sonlarına doğru, hipnoz tedavi edici bir yöntem olarak kabul edilmeye başlanmıştır.
  • Franz Mesmer ve Canlı Magnetizm: 1779’da, Viyanalı doktor Franz Mesmer, hipnozun bir tür manyetizma olduğunu öne sürerek modern hipnoterapinin temellerini atmıştır. Mesmer, hastalıkların tedavi edilebilmesi için hipnotik bir manyetizma akışına inandı. Ancak, onun teorileri meslektaşları tarafından reddedildi ve Mesmer, Paris’e giderek burada hipnoz tekniklerini Fransız aristokrasisi arasında popülerleştirdi. Mesmer’in tedavileri başarılı olsa da, Fransız hükümeti tarafından yapılan inceleme sırasında, çalışmalarının “şarlatanlık” olarak değerlendirildi. Mesmer’in etkisi ve metodları ise devam etti, “Mesmerizm” adı altında yaşamaya devam etti.

James Braid ve Bilimsel Temeller

  • James Braid’in Bilimsel Yaklaşımı: 1841’de Dr. James Braid, Mesmer’in mistik teorilerini reddederek, hipnozun tamamen subjektif bir fenomen olduğunu kabul etti. Braid, hipnozun, gözlerin parlak bir objeye odaklanmasıyla oluşturulabileceğini keşfetti. Bu süreç, “hipnoz” teriminin ortaya çıkmasını sağladı (Yunanca “hypnos” uyku anlamına gelir). Braid’in teorileri, hipnozun bilimsel bir temel üzerinde şekillenmesini sağladı, ancak İngiltere’deki tıp çevreleri tarafından genellikle reddedildi.

Hipnoanestezi ve Tedavi Yöntemleri

  • Dr. James Esdaile ve Hipnoanestezi: 19. yüzyılda, Hindistan’da görevli bir İngiliz cerrahı olan Dr. James Esdaile, hipnozla anestezi kullanarak başarılı cerrahi operasyonlar gerçekleştirdi. Anestezik ajanların bulunmadığı bir dönemde, hastalar üzerinde hipnoz uygulayarak büyük ve küçük operasyonlar yaptı. Ancak, İngiltere’ye döndüğünde meslektaşları tarafından şarlatanlıkla suçlandı.

Jean Charcot ve Hipnozun Psikolojik Yönü

  • Jean Charcot’un Histeri ve Hipnoz Bağlantısı: Jean Charcot, hipnozu bir tedavi yöntemi olarak değil, histeri hastalığının bir tanı kriteri olarak değerlendirdi. Charcot, hipnoz sırasında aktif olan sıvıların işlemdeki etkili ajanlar olduğuna inanıyordu.
  • Liebeault ve Hipnozun Telkin Temelli Kullanımı: Fransız hekim Liebeault, Braid’in çalışmalarını öğrenerek hipnozla mükemmel sonuçlar elde etti. Liebeault, hipnotik transın magnetizma değil, telkin yoluyla meydana geldiğine inandı.

Modern Hipnoz ve Milton Erickson

  • Milton Erickson ve Modern Hipnoz: 1920-1980 yılları arasında Milton Erickson, hipnoz terapileri ile 60 yıl boyunca günde yaklaşık 14 kişiyi tedavi etti. Erickson, başlangıçta direkt hipnotik tekniklerle çalışmış, ancak zamanla daha esnek ve izin verici bir yaklaşım geliştirmiştir. Erickson’un geliştirdiği “Karışıklık Tekniği” ve “El Sıkma İndiksiyonu”, modern hipnozun örnek aldığı yöntemlerdir.
  • Clark Hull ve Hipnozun Bilimsel Çalışması: 1943 yılında, Milton Erickson’un profesörlerinden biri olan Clark Hull, hipnoz ve telkin edilebilirliği üzerine bir kitap yazmıştır. Bu, hipnozla ilgili ilk kapsamlı bilimsel çalışmalardan biridir.