Jeanne Safer, kanser tedavisi sürecinde hipnozu etkili bir şekilde kullanarak kendisini kontrol etme gücü buldu. New York’lu psikolog, kemoterapi aldığı sabah saatlerinde takside giderken kendini hipnotize etmeye başlıyor. Derin nefes alıp vererek ve göz bebeklerini yukarı aşağı doğru çevirerek, kendine şu telkini veriyor: “Bu, hayatımı kurtaracak bir prosedür. Onunla mücadele etmeyeceğim. Bedenim için bu işi olabildiğince kolay hale getireceğim.”
Lösemiye yakalanan Safer, hipnozun biyopsiler, MR’lar ve çeşitli cerrahi müdahalelerde rahatlamasına yardımcı olduğunu gözlemledi. Şimdi, bu tekniği bazı hastalarına da uyguluyor ve “Harika bir kendi kendini yönetme tekniği” olarak tanımlıyor. Hipnoz, hastalarına sadece pasif olmak yerine kendi bakımına katkıda bulunma duygusu veriyor.
Hipnoz ve Plasebo Etkisi
Hipnozun bilimsel açıdan nasıl çalıştığını anlamaya yönelik araştırmalar ilerliyor. Hipnozun mekanizmaları, hastaların nasıl hissettikleriyle ilgili beklentilerinin plasebo etkisi gibi bir rol oynayabilir. Hipnoz, hastaların acı, korku ve yetersizlikle ilgili beklentilerini ayarlamaları konusunda yardımcı olabilir.
Hipnoz: Kontrolün Anahtarı
Sahne hipnozları, yanlış anlamalara yol açabilir. Birçok kişi, hipnozu zihin kontrolü veya manevra yapma aracı olarak algılar. Ancak gerçek terapötik hipnoz, kişilere daha fazla kontrol verme amacını taşır. Stanford Üniversitesi Sağlık ve Stres Merkezi Direktörü Dr. David Spiegel, hipnozun insanlara ağrı ve kaygı ile nasıl başa çıkacaklarını öğrettiğini söylüyor.
Hipnozun Tıbbi Etkileri
Hipnozun bilimsel araştırmalarla desteklenen etkileri arasında migren ağrılarının rahatlatılması, kan basıncının düşürülmesi, astım ataklarının kontrol edilmesi ve kemoterapi yan etkilerinin hafifletilmesi yer alıyor. İsveç’te yapılan araştırmalar, haftada bir saat hipnoterapinin rahatsız bağırsak sendromu hastalarının %40’ına iyi geldiğini ve bu etkilerin yedi yıl kadar sürdüğünü gösterdi.
Hipnozun Beyin Üzerindeki Etkisi
Hipnoterapi sırasında, hastalar rahatlar ve zihinlerini odaklayarak terapistler tarafından verilen rahatlatıcı telkinlere açık hale gelir. Bu düşünceler gerçek dünyaya odaklanıldığında bile zihinde kalır. Stanford araştırmasında, gönüllülere bir şeyler yediklerini hayal etmeleri söylendiğinde, gastrik asit oranları %70 arttı. Harvard Tıp Fakültesi’nin yaptığı bir çalışmada ise, ameliyat öncesi 15 dakika hipnoz uygulanan hastaların daha az ilaca ihtiyaç duydukları ve ameliyatlarının daha kısa sürdüğü gözlemlendi.
Hipnozun Geleceği: Prenses Kate ve Hipnozla Doğum
İngiltere Kraliyet ailesinin Prenses Kate’i, doğum acısını azaltmak için hipnoz kullanmayı düşündüğünü açıkladı. Kate’in düzenli olarak yoga yaparak, yüzerek ve kaslarını güçlendirerek doğum hazırlığı yaptığı belirtildi.