KONVERSİYON BOZUKLUĞU
Konversiyon bozukluğu, kaygı, stres veya duygusal sıkıntıların, somatik (bedensel) semptomlara dönüşmesi durumudur. Bu bozuklukta, fiziksel sebepleri belirlenemeyen nörolojik, motor veya duyusal belirtiler ortaya çıkar. Örneğin, felç, körlük, baş dönmesi gibi ciddi semptomlar, hiçbir organik ya da nörolojik sebebe dayanmadan görülebilir. Konversiyon bozukluğu, kişilerin yaşadığı duygusal ve psikolojik sıkıntıların fiziksel semptomlar şeklinde dışa vurulmasıdır.
Konversiyon Bozukluğunun Belirtileri
Konversiyon bozukluğu çeşitli bedensel semptomlarla kendini gösterir. Bu semptomlar genellikle stres, kaygı, depresyon gibi psikolojik faktörlerle ilişkilidir ve kişiyi tehdit edici ya da kaygı yaratıcı durumlardan uzaklaştırmaya yönelik bir işlev görebilir.
Belirtiler şunları içerebilir:
- Motor Semptomlar veya Defisitler:
- Koordinasyon ya da denge bozukluğu
- Paralizi ya da lokalize güçsüzlük
- Yutma güçlüğü
- Afoni (ses kısıklığı)
- Üriner retansiyon (idrar tutamama)
- Duyu Semptomları veya Defisitleri:
- Dokunma veya ağrı duyusu kaybı
- Çift görme
- Körlük
- Sağırlık
- Hallüsinasyonlar (gerçek olmayan şeyleri görmek ya da duymak)
- Katılmalar veya Konvülsiyonlar:
- İstemli motor ya da duyu komponentleri olan konvülsiyonlar
- Karışık Görünüm Sergileyen:
- Birden fazla kategorinin semptomları varsa
Tanı Kriterleri (DSM-IV-TR’ye göre)
Konversiyon bozukluğu tanısı koyulabilmesi için bazı kriterler gereklidir. Bunlar:
- İstemli motor ya da duyu işlevlerini etkileyen semptomların bulunması.
- Semptomların başlangıcı ya da alevlenmesi öncesinde çatışmalar veya stres etkenlerinin olması.
- Semptomların kasıtlı olarak yapılmadığının (yapay bozukluk ya da simülasyon olmadığı) belirlenmesi.
- Fiziksel bir hastalıkla açıklanamayan semptomların varlığı.
- Semptomların klinik açıdan önemli sıkıntıya ya da işlevsellik kaybına yol açması.
TEDAVİ
Konversiyon bozukluğunda tedavi, psikoterapi ile yapılabilir. Terapi, hastaların bedensel semptomlarla nasıl başa çıkacaklarını öğrenmelerini sağlar ve günlük yaşamlarını nasıl sürdürebileceklerini öğretir. Psikoterapi, hastaların duygusal sıkıntılarını anlamalarına yardımcı olur, kaygılarını ve streslerini yönetebilmelerine destek verir. Ayrıca, hastanın semptomlarının şiddetini azaltmaya yönelik çeşitli başa çıkma stratejileri geliştirilir.